Arif v 216

GORA Evreninin Unutulmaz Dönüşü
Cem Yılmaz’ın yazarlığını üstlendiği ve Kıvanç Baruönü’nün yönettiği Arif v 216, 5 Ocak 2018’de sinemaseverlerle buluşarak Türk sinema tarihinin en çok konuşulan bilimkurgu-komedi filmlerinden biri oldu. GORA ve A.R.O.G filmlerinin sevilen karakterleri Arif ile uzaylı dostu 216’nın epik buluşması, 2 saat 6 dakikalık renkli bir maceraya dönüştü. Film, vizyona girdiği ilk hafta 1.2 milyon izleyiciyi ağırlayarak Cem Yılmaz’ın gişe rekortmeni filmleri arasındaki yerini sağlamlaştırdı.
Özet ve Tematik Zenginlik
Gezegen GORA’dan dünyaya gelen 216 (Ozan Güven), insan olma hayaliyle sevgili dostu Arif‘in (Cem Yılmaz) yanına sığınır. Bu sıradışı ikili, 1960’lar İstanbul’unun büyülü atmosferinde komik ve dokunaklı bir yolculuğa çıkar. Ancak 216’ın robot olduğunu keşfeden acımasız işadamı Besim (Zafer Algöz), onu kopyalayarak dünyanın geleceğini değiştirmek ister. Arif, hem dostunu hem de insanlığı kurtarmak için zamanla yarışan epik bir mücadeleye girişir . Film, dostluk, aidiyet ve insan olmanın anlamı gibi evrensel temaları mizahın gücüyle harmanlıyor.
Unutulmaz Karakterler ve Performanslar
Cem Yılmaz (Arif): GORA serisinin sevilen karakterini bu kez daha olgun ve sorumluluk sahibi bir versiyonuyla canlandıran Yılmaz, dramatik ve komediyi dengeleyen performansıyla dikkat çekiyor. Arif’in 216’ya olan bağlılığı ve insanlığını koruma çabası filmin duygusal omurgasını oluşturuyor.
Ozan Güven (216): İnsan olma hayali kuran robot 216 karakteriyle unutulmaz bir performans sergileyen Güven, yapay zekanın naifliği ile insani duyguların çelişkisini ustalıkla yansıtıyor. Mekanik hareketler ve duygusal ifade arasındaki geçişler oyunculuğunun zirvesi
Farah Zeynep Abdullah (Ajda Pekkan): Efsanevi sanatçı Ajda Pekkan’ı canlandıran Abdullah, 1960’ların ikonik şarkıcısını hem görsel hem de ruhsal olarak başarıyla yansıtıyor. Filmdeki müzik sahneleri dönemin ruhunu yakalama konusunda övgü aldı.
Yeşilçam Nostaljisi ve Kültürel Göndermeler
Film en güçlü yanını Türk sinema tarihine yaptığı saygı duruşunda buluyor:
– Sadri Alışık Referansları: Özellikle “Turist Ömer” serilerine yapılan göndermeler dikkat çekici
– 1960’lar Atmosferi: Kostüm ve set tasarımlarıyla dönemin İstanbul’u birebir yeniden yaratılmış
– Müzikal Dokunuşlar: Ajda Pekkan tiplemesi ve dönemin popüler şarkılarıyla nostaljik bir şölen
– Kült Diyaloglar: Eski Türk filmlerinden ikonik repliklerin modern yorumları
Yapım Süreci ve Teknik Detaylar
Kategori: Bilimkurgu, Komedi Vizyon Tarihi: 5 Ocak 2018 Yeniden Vizyon: 18 Mayıs 2018 Süre: 126 dakika Yönetmen: Kıvanç Baruönü Senarist: Cem Yılmaz Oyuncular: Cem Yılmaz, Ozan Güven, Farah Zeynep Abdullah, Zafer Algöz Orijinal İsim: Arif v 216 Dil: Türkçe Çekim Süresi: 71 gün Yapım Şirketi: CMYLMZ Fikir Sanat Dağıtım: CGV Mars Dağıtım
Eleştiriler ve Tartışmalar
Film eleştirmenler ve izleyiciler arasında ilginç bir bölünmeye yol açtı:
– Yerel İzleyici: Türk sinema tarihine hakim olanlar filmi 10 üzerinden 7.5 puanla değerlendirirken
– Uluslararası İzleyici: Kültürel referansları anlamayanlar için “kafa karıştırıcı” bulundu
– Mizah Anlayışı: Stand-up tarzı espriler bekleyenler yerine nostaljik ve ince mizah sevenleri memnun etti
– Görsel Efektler: Türk sineması standartlarının üzerinde CGI çalışmaları dikkat çekti
FullHDfilmizlesene.com.tr Değerlendirmesi
Puan: ★★★★☆ (4/5)
Eleştiri:
“Arif v 216, Türk sinemasında türler arası geçişin nadir başarı örneklerinden. Özellikle 1960’ların İstanbul’unu yeniden inşa etmedeki detaycılık ve dönem müziklerinin kullanımı takdire şayan. Ozan Güven’in 216 performansı ise Türk sinemasının unutulmaz karakterleri arasında yerini almayı hak ediyor.”
Yorum:
“Bu film sadece bir bilimkurgu-komedi değil; aynı zamanda Türk sinema tarihine şiirsel bir aşk mektubu. Yeşilçam’ın ruhunu modern bir anlatımla buluştururken, izleyiciyi kahkahadan gözyaşına, nostaljiden gelecek kaygısına uzanan duygusal bir rollercoaster’a bindiriyor.”
Kültürel Etki ve Miras
Film vizyondan çıktıktan sonra bile popülerliğini korudu:
– Kült Sahneler: “Bob Marley Faruk” karakteri ve “Garavel” diyalogları internet fenomeni oldu
– Devam Projeleri: 2024’te Cem Yılmaz “Gora 4 Gora” filmini duyurdu
– Netflix İşbirliği: “Erşan Kuneri” dizisi Netflix’le anlaşma sağladı
– Yeniden Vizyon: 2025’te “A90 Efsaneler Kulübü” kapsamında tekrar sinemalarda gösterilecek
Neden Hâlâ İzlenmeli?
1. Kültürel Arkeoloji: 1960’lar Türkiye’sinin sosyolojik yansımaları
2. Oyunculuk Şöleni: Cem Yılmaz ve Ozan Güven’in kusursuz uyumu
3. Görsel Zevk: Retro-fütüristik prodüksiyon tasarımı
4. Duygusal Derinlik: “İnsan olmak nedir?” sorusuna komedi üzerinden verilen dokunaklı yanıtlar
Türk komedi sinemasının en sevilen karakterlerinden biri olan Arif Işık, dostu robot 216 ile birlikte sinemaseverleri bir kez daha güldürmeyi başardı. Senaryosunu Cem Yılmaz‘ın kaleme aldığı ve yönetmenliğini Kıvanç Baruönü‘nün üstlendiği “Arif v 216” filmi, izleyicilere nostalji, bilim kurgu ve kahkaha dolu bir serüven sundu. Başrollerinde Cem Yılmaz ve Ozan Güven’in unutulmaz performanslarına, Farah Zeynep Abdullah‘ın çok yönlü oyunculuğu eşlik etti. Film, sadece G.O.R.A. serisinin devamı olmakla kalmadı, aynı zamanda Türk sinema ve popüler kültür tarihine bir saygı duruşu niteliği taşıdı.
Kıvanç Baruönü’nün Yönetmenlik İmzasıyla Canlanan Bir Senaryo
“Patron Mutlu Son İstiyor” ve “Deliha” gibi komedi filmlerindeki başarısıyla tanınan yönetmen Kıvanç Baruönü, “Arif v 216” ile kariyerinin zirvesine çıktı. Baruönü, Cem Yılmaz’ın mizahını ve hayal gücünü ekrana ustalıkla taşıdı. Filmin dinamik temposu, zaman yolculuğu sahnelerinin akıcılığı ve nostaljik göndermelerin yerleştirilmesindeki başarısı, Baruönü’nün yönetmenlik yeteneğinin bir kanıtı oldu. Yönetmenin, filmin her karesinde görsel olarak zengin ve eğlenceli bir atmosfer yaratması, “Arif v 216″nın sadece komik diyaloglarla değil, aynı zamanda görsel bir şölenle de öne çıkmasını sağladı.
Cem Yılmaz’ın Zekası ve Yaratıcılığından Çıkan Bir Senaryo
Filmin senaryosunun yazarı ve ana karakteri Cem Yılmaz, “Arif v 216” ile bir kez daha Türk sinemasına damgasını vurdu. Yılmaz’ın kaleminden çıkan senaryo, sadece basit bir komedi hikayesi sunmakla kalmıyor, aynı zamanda 70’ler ve 80’lerin popüler kültürüne, filmlerine, sanatçılarına ve olaylarına göndermeler yaparak izleyicide güçlü bir nostalji duygusu uyandırıyor. Arif’in saf ve iyi niyetli karakterinin, robot 216’nın insan olma isteğiyle birleşmesi, hikayeye hem duygusal hem de komik bir boyut katıyor. Cem Yılmaz, filmin her anında zekice diyaloglar ve absürt durum komedileriyle izleyiciyi kahkahaya boğuyor.
Cem Yılmaz, Ozan Güven ve Farah Zeynep Abdullah’ın Unutulmaz Performansları
“Arif v 216”, güçlü senaryosunun yanı sıra, başrol oyuncularının etkileyici performanslarıyla da öne çıkıyor. Cem Yılmaz’ın klasikleşmiş Arif karakteri, Ozan Güven’in hayat verdiği robot 216 ve Farah Zeynep Abdullah’ın çok yönlü oyunculuğu, filmi unutulmaz kılıyor.
- Cem Yılmaz (Arif Işık / Erşan Kuneri): Cem Yılmaz, Arif Işık’ın yanı sıra, G.O.R.A.’dan tanıdığımız Erşan Kuneri karakteriyle de izleyici karşısına çıkıyor. Yılmaz, her iki karakterin de kendine özgü özelliklerini ustalıkla yansıtarak komedi yeteneğini bir kez daha sergiliyor. Arif’in saflığı ve 216’ya olan dostluğu, filmin en dokunaklı anlarını oluşturuyor.
- Ozan Güven (Robot 216): Ozan Güven, robot 216 karakteriyle belki de kariyerinin en başarılı performanslarından birine imza atıyor. 216’nın insan olma yolundaki çabaları, saflığı ve komik tavırları, Güven’in oyunculuğuyla izleyiciye geçiyor. İkilinin arasındaki dostluk ve kimya, filmin temel direklerinden biri.
- Farah Zeynep Abdullah: Filmde birçok farklı karaktere hayat veren Farah Zeynep Abdullah, Ajda Pekkan’dan Prenses Ceyda’ya kadar geniş bir yelpazede yeteneğini sergiliyor. Özellikle canlandırdığı her karakterin ruhunu yakalamadaki başarısı, filmin en çok konuşulan yönlerinden biri oldu. Abdullah’ın performansı, filmin nostaljik atmosferini daha da güçlendirdi.
Sinema Salonlarını Dolduran Bir Nostalji Rüzgarı
“Arif v 216”, 5 Ocak 2018’de vizyona girdiğinde gişede büyük bir başarı elde etti. Film, sadece G.O.R.A. serisinin hayranlarını değil, aynı zamanda 70’ler ve 80’ler Türkiye’sine dair nostaljik anılar taşıyan her yaştan izleyiciyi sinema salonlarına çekti. Cem Yılmaz’ın senaryosundaki zekice göndermeler ve karakterlerin komik maceraları, izleyicilere unutulmaz bir deneyim sundu. Film, popüler kültüre saygı duruşunda bulunurken, aynı zamanda kendi komedi dilini oluşturarak Türk sinemasında önemli bir yer edindi.
