Drømmer – Hayeller

Hayaller (Drømmer): Film Yorumu
- Kategori: Drama, Romantik, Queer Sinema
- Yayın Tarihi: 5 Eylül 2025
- Oyuncular: Ella Øverbye, Ane Dahl Torp, Selome Emnetu, Anne Marit Jacobsen
- Dil: Norveççe (Türkçe altyazılı)
- Film Süresi: 1 saat 50 dakika
- Yönetmen: Dag Johan Haugerud
- Senarist: Dag Johan Haugerud
- Orijinal İsmi: Drømmer
Ödüllü Bir Üçlemenin Finali: Seks, Aşk ve Nihayet Hayaller
Norveçli yazar-yönetmen Dag Johan Haugerud’un “Seks, Aşk, Hayaller” üçlemesinin final filmi Hayaller, 2025 Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı ödülünü kazanarak tarihe geçti. Bu, Norveç sinemasının ilk Altın Ayı zaferi olmasıyla anlamını katlıyor. Film, 17 yaşındaki Johanne’nin (Ella Øverbye) Fransızca öğretmeni Johanna’ya (Selome Emnetu) beslediği tutkulu aşkı ve bu aşkın üç kuşak kadının hayatlarını nasıl dönüştürdüğünü anlatıyor. Johanne’in duygularını kaleme aldığı samimi günlükler, annesi Kristin (Ane Dahl Torp) ve şair büyükannesi Karin’i (Anne Marit Jacobsen) kendi gerçekleşmemiş arzularıyla yüzleştiriyor.
Karakterler: Üç Kuşağın Yüzleşmesi
Ella Øverbye (Johanne): İlk aşkın saf coşkusu ile cinsel keşfin karmaşasını birleştiren naif ama cesur bir performans sergiliyor. Kamera önünde sessiz çığlıkları ve bakışlarındaki tutkuyla dikkat çekiyor.
Selome Emnetu (Johanna): Norveç-Etiyopyalı melez öğretmen karakteriyle, otorite ile kırılganlık arasında gidip gelen bir portre çiziyor. Öğrencisinin aşkına verdiği belirsiz tepkiler, filmin en çok tartışılan boyutunu oluşturuyor.
Ane Dahl Torp (Kristin): Bekar anne rolünde, kızının cinsel uyanışı karşısındaki panik ile kendi bastırılmış arzuları arasında sıkışmış bir kadını ince detaylarla canlandırıyor.
Anne Marit Jacobsen (Karin): Torununun yazılarındaki edebi dehayı fark eden şair büyükanne, filmin bilgeliğini temsil ediyor. Kuşaklar arası diyaloğun en etkileyici sahnelerine imza atıyor.
Yönetmenin Vizyonu: Edebiyat ile Sinemanın Dansı
Haugerud, kütüphanecilik geçmişini filmin dokusuna ustalıkla yediriyor. Johanne’in yazdığı günlükler, görsel anlatıma dönüşürken edebi metaforlar sinemasal şiirsellikle buluşuyor. Oslo’nun gri sokakları ile karakterlerin iç dünyaları arasında kurduğu görsel paralellikler dikkat çekici. Özellikle Fransızca derslerindeki “dil” vurgusu, iletişimsizlik ve arzu ilişkisini sembolize ediyor. Norveç sinemasında queer temalara getirdiği doğal ve klişesiz yaklaşım, filmin evrenselleşmesini sağlıyor.
Altın Ayı’nın Ardındaki Devrim: Neden Tarihi Bir Film?
Jüri başkanı Todd Haynes’in “feminist sinemanın yeni manifestosu” olarak tanımladığı film, üç kadın karakter üzerinden şu cesur soruları soruyor:
– Gençlik arzuları neden yetişkinlerde tehdit hissi uyandırır?
– Edebiyat ile cinsellik arasındaki sınır nerede başlar?
– Annelik kimliği, kadınlık arzularını gölgelemek zorunda mı?
Büyükannesinin “Yazdıkların edebiyat değilse, yıkıcı olur” sözü, filmin ana felsefesini özetliyor.
FullHDfilmizlesene.com.tr Puanı: 9/10
FullHDfilmizlesene.com.tr Eleştirisi: “Hayaller, izleyiciyi Norveç’in soğuk havasına rağmen insanın içini ısıtan bir yolculuğa çıkarıyor. Øverbye’un performansı genç yeteneklerin geleceğine dair umut veriyor. Ancak bazı izleyiciler için diyalog yoğunluğu tempoyu düşürebilir. Buna rağmen, özellikle anne-kız sahnelerindeki gerilim dolu sessizlikler ve Oslo’nun melankolik manzaraları eşliğinde unutulmaz bir deneyim sunuyor.”
Neden İzlenmeli?
- Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı kazanan ilk Norveç filmini deneyimlemek için
- Queer sinemanın klişelerden uzak, gerçekçi bir örneğini görmek için
- Edebiyat ile sinemanın iç içe geçtiği poetik anlatım arayanlar için
- Kadın bakış açısıyla yazılmış çok katmanlı karakterler ilginizi çekiyorsa
Kültürel Miras ve Etkileri
Film, Türkiye’de İstanbul Film Festivali’nde gösterilirken Norveç Krallığı Büyükelçiliği’nin katkılarıyla izleyiciyle buluştu. Üçlemenin tamamı (Seks ve Aşk) Nisan 2025’te Türkiye’de gösterime girdi. Haugerud’un “Oslo’ya aşk mektubu” olarak tanımladığı üçleme, İskandinav sinemasının dünya sahnesindeki yükselişinin simgesi oldu.
Ella Øverbye’nin Romantik İdeallerle Gerçeklik Arasında Gidip Geldiği “Hayaller”
Ella Øverbye, “Hayaller” filminde romantik idealler ile gerçek dünyanın çelişkileri arasında kalan genç bir kızı canlandırıyor. Øverbye’nin performansı, karakterinin kendini keşfetme sürecinde yaşadığı karmaşık duyguları ve içsel çatışmaları seyirciye etkileyici bir şekilde aktarıyor.
Ane Dahl Torp’un Annelik Rolü ve Kuşaklar Arası Farklılıklar: “Hayaller”
Ane Dahl Torp, “Hayaller” filminde genç kızın annesi rolünde karşımıza çıkıyor. Torp’un canlandırdığı karakter, kızıyla arasındaki kuşak farklılıkları ve annelik sorumlulukları üzerinden derinlik kazanıyor.
Selome Emnetu’nun “Hayaller” Filmindeki Rolü: Genç Kızın İç Dünyasına Bir Bakış
Selome Emnetu, “Hayaller” filminde genç kızın yakın çevresinden bir karakteri canlandırıyor. Emnetu’nun performansı, genç kızın iç dünyasını paylaşması ve onun kişisel gelişimine tanıklık etmemizi sağlıyor.
Dag Johan Haugerud’un Yönetmenliğiyle “Hayaller”: Ergenlik Dramının Duygusal Derinliği
“Hayaller” filminin yönetmenliğini üstlenen Dag Johan Haugerud, ergenlik döneminin karmaşık duygularını ve genç bir kızın kendini keşfetme sürecini hassasiyetle ele alıyor. Haugerud’un yönetmenlik vizyonu, filmin duygusal derinliğini ve karakterlerin iç dünyasını başarılı bir şekilde yansıtıyor.
Dag Johan Haugerud’un Kaleminden Kuşaklar Arası İlişkilerin İnciliği: “Hayaller” Senaryosu
“Hayaller” filminin senaryosunu da yazan Dag Johan Haugerud, romantik idealler, aile ilişkileri ve kişisel farklılıklar gibi temaları ustalıkla işliyor. Haugerud’un kalemi, farklı kuşaklardan kadınların arasındaki etkileşimi ve duygusal bağları derinlemesine inceliyor.