Bilim KurguDramRomantik Filmler

The Lobster

The Lobster: Film yorumu

  • Kategori: Dram, Romantik, Bilim Kurgu
  • Yayın Tarihi: 25 Aralık 2015
  • Oyuncular: Colin Farrell, Rachel Weisz, Léa Seydoux
  • Dil: İngilizce (Türkçe altyazılı)
  • Film Süresi: 1 saat 59 dakika
  • Yönetmen: Yorgos Lanthimos
  • Senarist: Yorgos Lanthimos, Efthimis Filippou
  • Orijinal İsmi: The Lobster

Neden Bu Film Modern İlişkilerin En Sert Eleştirisi?

Yunan Weird Wave akımının öncüsü Yorgos Lanthimos, The Lobster izle deneyimini bir varoluş kriziyle buluşturuyor. Film, “tek başına ölmek” korkusunun toplumsal bir zorunluluğa dönüştüğü bir distopyada, insanların neden hayvan olmayı seçebileceğini sorgulatıyor. Peki bu karanlık masal neden hâlâ güncelliğini koruyor?

Konusu: Aşkın Matematiksel Formülü ve İsyan

David (Colin Farrell), karısını kaybettikten sonra otel adı verilen bir rehabilitasyon merkezine gönderilir. Buradaki kural basittir: 45 gün içinde ortak bir özellik paylaştığın biriyle eşleşemezsen, seçtiğin bir hayvana dönüştürüleceksin. David’in tercihi ıstakoz olur – “sonsuza kadar genç kalabilen” tek canlı. Ancak ormanda tanıştığı yakın görüşlü kadın (Rachel Weisz), onu daha tehlikeli bir seçime sürükler: Yalnızlık.

Karakterler: İnsanlığın Üç Yüzü

  • David (Colin Farrell): Donuk ifadesinin altında özgürlük arzusu yatan anti-kahraman. Farrell’in 18 kg alarak fiziksel dönüşümü, karakterin iç çürümesini yansıtıyor.
  • Yakın Görüşlü Kadın (Rachel Weisz): Anlatıcı olmasına rağmen isimsiz bırakılan karakter. İlişkilerde “ortak acı”yı zorunlu kılan sistemin kurbanı.
  • Otel Müdürü (Olivia Colman): Sistemin soğukkanlı yüzü. Kocasıyla “ortak özellikleri” olan kalpsizlik üzerine kurulu bir evliliği yönetiyor.
  • Loner Lider (Léa Seydoux): Ormandaki bağımsız grubun karizmatik ama despot lideri. Flört yasağını dayatırken kendi kurallarını çiğniyor.

FullHDfilmizlesene.com.tr Değerlendirmesi

Puan: ★★★★☆ (4.2/5)
Eleştiri: “Lanthimos, absürt mizah ile varoluşçu korkuyu dengeliyor. Özellikle tek gözü kör adamın intihar sahnesi, modern ilişkilerin trajikomik yönünü vurucu şekilde yansıtıyor. Ancak bilinçli olarak yavaşlatılmış tempo, bazı izleyicileri sıkabilir.”

Teknik Detaylar: Soğuk Estetiğin Sıcak Eleştirisi

Görüntü yönetmeni Thimios Bakatakis‘in soğuk renk paleti, karakterlerin duygusal yalıtılmışlığını vurguluyor. Sahne kompozisyonlarındaki simetri ise toplumsal kuralların katılığını temsil ediyor. Filmin unutulmaz müzikleri (Beethoven’ın 7. Senfonisi), romantizmin yapaylığına ironik bir gönderme.

Kültürel Etki: Reddit’ten Akademiye

Film, 2023’te TikTok’ta “#LobsterTheory” etiketiyle yeniden popüler oldu. Genç kuşak, “ortak özellik” dayatmasını ilişki uygulamalarıyla bağdaştırıyor. Akademik çevrelerde ise Zygmunt Bauman’ın “Akışkan Aşk” teorisiyle karşılaştırmalı analizler yapılıyor.

Yorgos Lanthimos’tan “The Lobster”: Yönetmenin Distopik Aşk Anlayışına Absürt ve Kara Mizah Dolu Bir Bakış

Yunan yönetmen Yorgos Lanthimos, “Köpek Dişi” ve “Kutsal Geyiğin Ölümü” gibi filmleriyle tanınan, çağdaş sinemanın en özgün ve tartışmalı isimlerinden biri. Lanthimos, “The Lobster” ile distopik bir gelecekte geçen, aşk ve ilişkiler üzerine absürt ve kara mizah dolu bir hikaye anlatıyor. Hem yönetmenliğini üstlendiği hem de Efthimis Filippou ile birlikte senaryosunu kaleme aldığı bu yapım, izleyicileri alışılmışın dışına çıkarak, aşkın ve yalnızlığın tuhaf kurallarını sorgulamaya davet ediyor.

Yorgos Lanthimos ve Efthimis Filippou’dan “The Lobster” Senaryosu: Aşkın Tuhaf Kurallarıyla Bezeli Distopik Bir Dünya

“The Lobster”ın senaryosu, Yorgos Lanthimos ve sık sık birlikte çalıştığı Efthimis Filippou’nun imzasını taşıyor. Film, bekar insanların yakalanıp “The Hotel” adlı bir tesise götürüldüğü, burada 45 gün içinde kendilerine bir eş bulmaları gerektiği distopik bir dünyada geçiyor. Eğer eş bulamazlarsa, seçtikleri bir hayvana dönüştürülüyorlar. Senarist ikili, bu absürt evren üzerinden aşk, yalnızlık, toplumsal baskı ve insan doğası gibi derin temaları kara mizah ve ironiyle harmanlayarak izleyicilere unutulmaz bir deneyim sunuyor.

Colin Farrell’dan “The Lobster”da Çaresiz Bir Bekar Portresi: David’in Eş Arayışı ve Hayvan Seçimi

Colin Farrell, “The Lobster” filminde eşini kaybettikten sonra “The Hotel”e gönderilen çaresiz bekar David karakterine hayat veriyor. Farrell’ın performansı, karakterinin içinde bulunduğu absürt durumu, eş bulma konusundaki umutsuz çabasını ve hayvan olarak bir ıstakozu seçme kararını etkileyici bir şekilde yansıtıyor. Oyuncunun hem komik hem de hüzünlü anlardaki başarısı, filmin tuhaf atmosferine uyum sağlıyor.

Rachel Weisz’dan “The Lobster”da Yalnızlar Ormanının Gizemli Sakini: Kısa Görüşlü Kadın’ın Aşk Anlayışı

Rachel Weisz, “The Lobster”ın ikinci bölümünde, “The Hotel”den kaçarak “The Loners” adlı bir toplulukta yaşamaya başlayan kısa görüşlü kadın karakterini canlandırıyor. Bu toplulukta her türlü romantik ilişki yasaktır. Weisz’ın performansı, karakterinin yalnızlığa olan bağlılığını, aşkın kurallarına karşı duruşunu ve David ile kurduğu beklenmedik ilişkiyi etkileyici bir şekilde perdeye taşıyor.

Jessica Barden’dan “The Lobster”da Kurallara Sıkı Sıkıya Bağlı Bir Yalnız: Burun Kanamalı Kadın’ın Katı Dünyası

Jessica Barden, “The Lobster” filminde “The Loners” topluluğunun katı kurallarına sıkı sıkıya bağlı olan ve sık sık burun kanaması geçiren bir kadını canlandırıyor. Barden’ın performansı, karakterinin aşk ve ilişkilere karşı olan keskin tutumunu ve topluluğun kurallarını sorgulamadan kabul eden yapısını etkileyici bir şekilde yansıtıyor.

“The Lobster”: Yorgos Lanthimos ve Yıldız Oyuncularıyla Distopik Bir Aşk Masalı

Yorgos Lanthimos’un yönetmenliği ve senaryosuyla hayat bulan “The Lobster”, Colin Farrell, Rachel Weisz ve Jessica Barden’ın unutulmaz performanslarıyla birleşerek, aşk, yalnızlık ve insan ilişkileri üzerine absürt, kara mizah dolu ve düşündürücü bir yolculuk sunuyor. Film, distopik bir evren üzerinden modern toplumun dayattığı ilişki normlarını ve bireysel özgürlük arayışını özgün bir şekilde sorguluyor.

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu